Metin ÖNEY ile Farklı Yönleri ile ATATÜRK - Ankara Ardeşen Kültür Derneği Haber ve Duyurular - Ankara Ardeşen Kültür Derneği

ANKARA ARDEŞEN KÜLTÜR DERNEĞİ
İçeriğe git

Metin ÖNEY ile Farklı Yönleri ile ATATÜRK

Ankara Ardeşen Kültür Derneği
Yayınlayan içinde Dernek Haberler ·
ATATÜRK’Ü 10 KASIMDA
FARKLI YÖNLERİ İLE METİN ÖNEYDEN ÖĞRENDİK.
Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 81. Yılında; 20. dönem İzmir milletvekili,  hukukçu ve Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şube Başkanı hemşerimiz Metin Öney’in  “Farklı Yönleri İle Atatürk” konulu sunumu ile andık.
Dernek olarak bir güzelliği paylaşmak istiyoruz, söyleşimize her renkten yüz kişinin üzerinde hemşerilerimiz katılmıştı. Biz biliyorduk, gün itibari ile milyonlar Anıtkabir’e koşacak, koştu da. Biz bir şey daha biliyorduk, insanlarımız Mustafa Kemal’i daha çok tanımak, daha çok gerçekleri öğrenmek istiyor ve bu konuda birçok hemşerimizin diyeceği de var, öylede oldu.
Derneğimizin, Başkan Yardımcısı Osman Buçan’ın açılışı yapıp Atatürk ve kurtuluş savaşımızda şehit düşen tüm canlarımız için saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra oturumu yönetecek yönetim kurulu başkanımız Ahmet Üstoğlu ve sunumu yapacak Metin Öney’i kürsüye davet etti.
Ahmet ÜSTOĞLU; Gazı Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya da sevenleri de var, sevmeyenleri de var. Ama bütün dünyanın birleştiği görüş şudur.
Çağımızda dünyaya bir dahi geldi. O da Türklere nasıp oldu. O Mustafa olarak doğdu. Daha sonra Kemal oldu, gazı, Mareşal, Atatürk oldu ve Atatürkçülük düşünce sistemini kurdu… ATATÜRKÇÜLÜK nedir?
Atatürkçülük, yönü ileriye doğru olan, akıl ışığının, bilim ışığının aydınlattığı, sömürüye karşı olan antiemperyalist bir yoldur. Bu yolun sonunda hukuk ve barış içinde kalkınmış, mutlu, dengeli, onurlu bir Türkiye vardır. Biz bu yoldan uygun adım, uygun kafa komutu ile gitmiyoruz. Demokrasi, hukuk, bilgi, bilinç ve ülke sevgisi ile gitmeye devam etmeliyiz.” Diyerek sözü Metin Öney’e verdi.
Metin ÖNEY özet olarak;
Bugün 10 Kasım Atatürk’ü rahmetle anıyoruz. Ben Ömeroğlu Rıza’nın torunuyum İzmir’de yaşıyorum, tarihçi değilim, hukukçuyum.
Siren sesini polisin olaya gidişinde, yangın araçlarında ve ambulans ta duyarız. 10 Kasım 9,05 de çalan siren sesi farklı olarak hüzün, coşku ve mutluluk veriyor. İzmir’de sokaklara “10 Kasıma Kadar Değil Son Kasıma Kadar Seni Seveceğiz” şeklinde afişler asıldı. Evet, sonsuza kadar sadece ülkemiz değil tüm dünya Mustafa Kemal’i sevecek ve taktır edecektir.
  1. Atatürk bir dehadır, zoru başardı. 57 yıla bu kadar işi nasıl sığdırdı?
  1. Her yönü ile örnek biri; yazar, spor yapar, şiir yazar, günlük tutar. Nutuk’u 35 saat hiç durmadan yazdırır.
  2. Atatürk; harp zaruri olmalı, “Eğer meşru müdafaa halinde değilse harp cinayettir.” diyor. Ömrü savaşlarla geçmiş bir insanın savaşı cinayet olarak nitelendirmesi önemli ve anlamlıdır.
  3. Beni görmek önemli değil, beni anlıyor ve hissediyorsanız bu kâfidir. Evet, onu analım ama anlayalım, anlayarak analım.
  4. “Hak, kuvvetli olanın değil haklı olanındır” diyor. Hakkı olana hakkının verilmesini istiyor.
  5. Atatürk Tarsus'ta bir eve kahvaltıya misafir olur, aileye  çocuklarınız var mı diye sorup 2 çocuğunu yanına çağırır, adlarını sorar adlarının Türkçe olmadığını görünce Türkçe olsun isteyip Gamze ve Turan  olmasını önerir.
  6. Bir gece yarısı uyanır atlı tramvay ile gezeceğini söyler, yanında Latife Hanım ve Kuvayı milliye de görev almış bir komutan var. Şehri gezmeye başlar tramvay sürücüsünün ata eziyet ettiğini görür ve neden o kadar hırçın kullanıyorsun! Der. Seyis, bunlar başka dilden anlamıyorlar dediğinde geçer seyisin yerine ve küçük hareketlerle sürmeye başlar. Seyis, sen benden daha iyi yönetiyorsun der. Atatürk, “Kırbaçla Yönetmek Marifet Değildir” der. Gece eve döndüklerinde Latife Hanım sorar bu delilik niye, gece yarısı atlı tramvaya binip sürücü yerine geçmek  nereden aklına geldi?  Atatürk yanındaki Kuvayı Milliye de görev yapmış komutanı kastederek; Rencide etmek  istemedim ama beni kırbaçlama durumuna düşürme, bunu hissettirdim kendisine der.
  7. Çanakkale'de Çavuş elbisesi giyip ölülerin taşınmasına yardım eden bir komutan, öğle yemeğinde, orduda yeterince yemek bulunamıyor ama o yemekhanede bando çaldırarak askerlerin moralini yüksek tutmaya çalışan bir komutandır.
  8. Anafartalar iki köyün ortak ismi, rüzgârın en çok estiği yerin adı. Atatürk Anafarta gibi en şiddetli rüzgârı estirmeliyiz diyor ve Anafartalar komutanı oluyor.
  9. Farklı bir insan, bir vefa adamıydı. Doktor Ragıp beyin karısı, yabancı biri ve kurtuluş savaşında herkese yardımcı olur, bir hava taarruzunda ölür. Savaş sonrası Ragıp Bey’i vefa olarak ölünceye kadar kendisinin doktoru olmasını sağlıyor.
  10. Arıburnu'nda kum çuvalları üzerinde hat sanatı ile ayetler yazılmış olduğunu görür. Yazıyı yazan kişiyi çağırır sen bu ülkede büyük bir hat sanatçısı olacaksın der. Kendisine izin vererek İstanbul'a gönderir. Yıllar sonra o kişi dünyaca ünlü Macit Ayral olur.
  11. 3.997 kitap okumuş, hepsini satın almış, hiçbirini para ödemeden elde etmemiş bir deha.
  12. Diyarbakır'da kahve içerken uzakta türkü söyleyen çocuğu dinler ve yanına çağırır, İstanbul'a yollar, eğitim görmesini ister. Ve o çocuk Celal Güzelses olur.
  1. İngiliz gazeteci savaşı nasıl kazandınız paşam, dediğinde telgrafın telleri ile der.
  2. Atatürk muhalefetinde namuslu olmasını ister.
  3. Kurtuluş Savaşı topraklarımızın yeniden alınması savaşı olmuştur.
  4. Bir Gece taburda yemek yemeye gider sofrada tavuk ve patates var. Askerlerin sofrasında ne var diye sorar, bir şey söylenemez. O anlar ki yemekleri yoktur. Yanındakilerle birlikte yemek yemeden kalkar ve geceyi aç geçirir.
  5. Cehaletle savaşmak düşmanla savaşmaktan daha az önemli değildir der.
  6. Beşeri ilişkileri mükemmeldi. En yakın arkadaşı Nuri Conker idi. Çankaya'da ne zaman elektrikler kesilse elektrik geldiğinde Atatürk Nuri’yi elinde silahı ile kendini siper etmiş görür. Nuri Conker öldüğünde cenazesine gitmez ama iki gün sonra mezarı başına gidip Nuri bunu bana yapmayacaktın diye hüngür hüngür ağlar.  
  1. Sekiz tane manevi çocuğu vardır. Biri de Zehra’dır. Zehra bir gün okula geç gider ve hocası kızıp onu eve geri gönderir. Atatürk neden geri döndüğünü sorunca, Zehra olay anlatır. Atatürk yaverini çağırarak Zehra’yı okula götür, hocasından özür dilesin bir daha geç kalmamasını ister.
  2. Diğer manevi kızı Rukiye oruç tutar. Her akşam oruç tutan da tutmayan da hep birlikte yemek yemelerini ister.
  1. Son derece nazik biriydi. Fevzi Çakmak’ın kızının düğününde 10 bin lira bağış yapar, nedeni kızı kanserdir, tedavide kullanılsın ister. Fevzi Çakmak’ın yardım isteyemeyeceğini bilir.
  2. Bir gün tanıdığı kitapçıdan geçerken bir halı görür. Kitapçıya nedir bu diye sorar. Kitapçı, birinin ihtiyacı var 40 liraya satmamı istedi der. Kim olduğunu öğrenmek ister, kitapçı satıcı isminin belli olmasını istemediğinden söylemek istemez. Atatürk zorlar ve söyletir, satmak isteyen kişi subay Halim efendidir. Halıyı alır ücretini öder ve halıyı paketleyip subaya yollar. Akşamda kendisini ziyarete gider. O halı üstünde birlikte kahve içerler.
  3. İzmir İktisat Kongresi neden İzmir de yapılmıştır. İzmir ülkenin bir ucu, gidip gelmek zor, ancak Atatürk kongreye katılacak olan kişilerin hiç görmediği şehirlerden geçerek, vatanın perişanlığını görsünler, öğrensinler düşüncesi ile kongrenin İzmir'de olmasını ister.
  4. Atatürk Orman Çiftliği'nde tarım yapmak istediğinde herkes bu çorak arazide tarım olmaz der.  Tarımla uğraşan bir köye gidip köylülere, toprağın tarıma uygun olup olmadığını nasıl anlaşılacağını sorar. Köylüler, toprağı bir toprak küpün içinde ıslatarak çamur haline getirip istediğiniz toprak içine koyduğunuzda; toprak çamur halindeki suyu çekerse o toprakta tarım yapılabilir, süzmez de çamur kalırsa tarım yapılamaz derler. Hemen o gece Atatürk Orman Çiftliğine gidilir ve bu deney yapılır. Toprağın suyu emdiği görülür ve Atatürk Orman Çiftliği kurulur.
  5. Bir kültür antropoloğu idi. Tiyatroya gider,  oyun oynar, filimde oynar, oynarken yönetmene herkese nasıl muamele yapacaksan bana da aynı muameleyi yapacaksın der.
  6. İran da; Tahran Gazetesi “Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun başına Mustafa Kemal gibi bir lider getirsin” diye yayın yapar.
  7. 1976 yılında UNESCO tarafından önerilen Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılını, UNESCO'ya üye olan 152 ülke aynı anda kutlasın önerisi kabul edilir ve bir belge yayınlanır.
"ATATÜRK KİMDİR;
ULULARARASI ANLAYIŞ, İŞBİRLİĞİ, BARIŞ YOLUNDA ÇABA GÖSTERMİŞ ÜSTÜN KİŞİ,
OLAĞANÜSTÜ DEVRİMLER GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İNKİLAPÇI,
SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARŞI SAVAŞAN İLK ÖNDER,
İNSAN HAKLARINA SAYGILI, DÜNYA BARIŞININ ÖNCÜSÜ,
BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA İNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN, IRK AYIRIMI GÖSTERMEYEN, EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI,
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU"
  1. UNESCO’nun bu belgesi ile Atatürk’ün hakkı teslim edilmiştir. Sözleri ile Metin Öney konuşmasını sonlandırır.
Soru cevap ve katkı bölümünde Ahmet Üstoğlu, Çok keyif aldık, Atatürk’ün bizden biri olduğunu öğrendik deyip sırası ile konuşmak isteyenlere söz verdi;  Murat Haydaroğlu, Veysel Atacan, Selahattin Varlı, İsmail Kıbık, Necdet Basa,  Maksut Demirciler,  Cengiz Ekşioğlu, İsmet Kahya, Hasan Küçük, Cevat Çiçek, Nuri Aksakal ve Kamil günaydın duygu ve düşüncelerini, Metin Öney’in de ilaveleri ile özet olarak şu şekilde dile getirdiler.
  1. Duygularımızı dile getirebilecek ortam yarattığınız için teşekkür ederiz.
  2. Atatürk’ü başta ikinci cumhuriyetçiler diktatörlükle suçluyor, bu kesinlikle doğru değildir.
  3. Büyük Millet Meclisi, savaş yöneten ve devlet kurmuş tek meclistir.  Böyle bir diktatörlük olabilir mi?
  4. İtalya Radyosu; Mustafa Kemalin ölümünde, ölmüş tüm devlet kurucularına; “Kalkın Ayağa En Büyüğünüz Geliyor.”  Şeklinde seslenerek Atatürk’ün büyüklüğünü ifade eder.
  5. Tüm Dernek Başkanlarına önerim bu güzel anmayı Tüm Rizeli Hemşerilerimizle daha geniş katılımla ve birlikte yapalım.
  6. Milletin Atatürk’e sevdası her gün kara sevdaya dönüşüyor.
  7. Ardeşen Derneği, gerçekten görevini çok güzel yapıyor, bu sayede ben umutlandım. Atatürk biraz erken öldü, boş bulunmamak gerekir, her yanımız bu kadar aydınlık değildir.
Her katılımcının ortak görüşü Atatürk’ü daha çok tanımalı, anlamalıyız. Sadece ilçemizle sınırlı değil tüm hemşerilerimizle birlikte anmalıyız.
Ardeşen Kültür Derneği, salon ve odalarına sığmayan, dolup taşan katılımcısı ile Mustafa Kemal Atatürk’ü farklı ve anlamlı bir biçimde anarak dernek sorumluluğunu yerine getirmek mutluluğunu yaşamaktadır.
ANKARA
ARDEŞEN KÜLTÜR DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU
Sayın, Metin Öney;
İlçemizin yetiştirdiği değerlerden biri olarak birikimlerinizi hemşerilerinizle paylaştınız. Sizi dinleyenler bu anlamlı günde, Atatürk’ü farklı yönleri ile tanıma olanağı bulduklarından keyif aldılar. Umarız ki sizde izleyicilerin heyecanları, düşüncelerini paylaşmaları ile mutlu oldunuz.  Katkılarınız için sonsuz teşekkürler…


Kültür Derneği
Ankara Ardeşen
Kocatepe Mahallesi Bayındır 2 Sokak No :30/5 Kızılay/Çankaya/Ankara
Telefon: (0312) 433 53 09 Faks: (0312) 433 53 09
https://twitter.com/ArderAnkara
http://www.ardesenkulturdernegi.com
https://www.facebook.com/AarderAnkara
 E-posta: ardesenkulturdernegi@gmail.com
İçeriğe dön